Seçiyorum – Seçtim
Sevgili okur, ülkecek merak ettiğimiz ortak konu şu ki “acaba gerçekten erken kalkan yol alır mı?” Yol alırsa ne tarafa doğru alır? Tabii ki de ben bu yazıda böyle önemli iki soruya cevap verecek analiz yeteneklerine sahip değilim. Denerim ama olmaz muhtemelen. Ben de “erken seçim” haberine neden her kesimden insanın mutlu bir reaksiyon verdiği gibi daha bireysel düzlemde yorum yapabileceğim bir konuda yazmak isterim. Evet, neden herkeste garip bir mutluluk hali hasıl oldu?
Konuyu öğrencilerimin anlayacağı kadar basitleştirme hastalığından mustarip olduğum için bir örnekle giriş yapmak isterim. Kardeşlerimden biri şans oyunlarına düşkündür. Şans oyunu derken kumar masalarında sabahlamıyor tabii ki. İşte milli piyango biletiymiş, kazı kazanmış, sayısal loto kuponuymuş gibi ufak tefek şans oyunlarını kastediyorum. Eh, fasfakir geçen ortak çocukluğumuz bende realist, onda hayalperest bir kişilik oluşturmuş, herkes bir değil. Ama onun bu şans düşkünlüğünün, çıkması muhtemel paradan ziyade, sonuç açıklanana kadar hayal edebilme özgürlüğüne yönelik bir düşkünlük olduğunu fark ettik! Zavallım, uzun ve yoksul geçen yılların onu hayal bile kuramaz birine dönüştürmesine ses çıkaramamış, zengin olabilirse, ancak ve ancak bi yerden toplu para çıkmasıyla gerçekleşebileceği gibi küçümsenmeyecek bir kanaat oluşturmuştu. Şimdi rahaaat rahaaat hayal kurabiliyor, çıkmayınca bir bilet daha alıyor. Umutlu olduğundan değil, umutsuzluğa teslim olmamak için belki? Yani elimizdeki memur maaşını yıllarca biriktirsek hayal edebileceğimiz kısıtlı hayallerdense sonsuz seçeneklere yelken açmaya bağımlı olmak bence kötü bir alışkanlık sayılmamalı. Onun tutunma yöntemi bu. Peki bu örneği neden verdim? Seçim haberine sevinen kalabalığın bir kısmı da aslında aynı tip hayal kurma özgürlüğünün mutluluğunu yaşıyor. Sanki ülke, birdenbire ütopik bir yere dönüşebilirmiş umudu. İzin veriyorum, iki ay kadar bir süre hayal edebilirsiniz. Ama hepsinin mutluluğu bundan dolayı olamaz, peki halkın değişimi istemeyen kısmı neden mutlu? Var olan hükümetin mevcut sorunlarının hepsinin birden seçimden sonra ortadan kaybolmasının umutlu mutluluğu olabilir mi? Sanki şey gibi, siyasi ve ekonomik gelişmelerden memnun olunmayan her şey bu seçimin kesin sonucuyla bitiverecekmiş gibi gelebilir onlara da. Bu bahsettiğim tablodaki mutlu insanların hepsinin ortak nedeni “umutlu olma hali” aslında. Ben bunu evlenmeden ve bir iş sahibi olmadan önceki ayakları yere basmayan halime benzetebilirim. Kimi seveceğim meçhul, çok büyük bir aşk yaşayabilirim, sevdiğim ve tabii ki de hayalimde beni seven adam hem zeki, hem cömert, hem aç ortak parantez ( insan ve hayvansever, çok okuyan, esprili, anlayışlı, lı, lü, lu,….) biri olabilir. Hepsi birden full paket. Yaşantım Barbara Cartland kitap kapaklarındaki gibi şeker pembe renkte rüya gibi geçmekte. Ama işte sonuç belli olduktan sonra artık hayal edemiyorsunuz. Budur yani. Bu mudur? E evet. Bunu seçtin, sen seçtin. Oldu o zaman, size iyi günler!