Küsme Küstükçe Sıra Sana Gelecek
Sevgili Okur,
Bazen birilerine “gerçekten” kızıp, duygularını ifade edecek bir kaç cümle kurduğun, karşılığında da hoşuna gitmeyen şeyler duyduğun, artık “o” kişinin sevecen bakışlarına muhatap olamadığın oldu mu? Ayy olmadıysa bi daa görüşmeyelim senle bebeğim 🙂
Bu tip durumlarda kendini “accayip haklı” hissedersin. Söylediğin şeylerde “sence” hiç bir sorun yoktur. Aaaa o da ne? Bir bakarsın karşındaki narin bir kristal gibi kırım kırım kırılır, ufukta kaybolurken senin kuramadığın vicdan sızlatan cümleler kurar ya da hiç kurmaz. Türkan Şoray gibi bakar sadece. Sen onun sessizliği için romanlar yazarsın içinden, roman dört cilttir, türü dramdır 🙂
Anlayamadığın-belki de anlamak istemediğin şey-yüzlerce sahneden, binlerce cümleden oluşan beraberliğiniz, havada asılı kalan iki cümlenin içine sıkıştırılıp nasıl olup da bir balon gibi boşluğa bırakılır? Tüm o neşeniz nereye gitmiştir? Eh tabii, senin “öznel” yaklaşımınla “samimi” olan sensen, o kimdir?
İşte böyle içli içli bir yazıya başlamıştım ki “n’apıyon kızım sen” dedim kendime. Dersine geç kalan öğrencileri geç yazdığın için sana kızmalarını saçma bulman gibi saçmaydı bu yazı. İnsandık nihayetinde. Mutluyken “toleranslı”, mutsuzken “tahammülsüzdük”! Hemen hesap mı keseceğidik, hemen bitirecek miydik 🙂
-Filiz Hoca beni geç yazdı, ondan nefret ediyorum!
-Müdür, nöbetçi olduğum gün son saatten önce dersime geldi, eksiğimi arıyor!
-Bilmem kim dün sabah bana “günaydın” demedi, bi daa selam melam vermem, çok da umurumda!
-Aha bak bu da işine gelince konuşuyor, işine gelmeyince topuk!
-Madem beni beğenmiyodun, büyük oğluna almasaydin :)))
Bu cümlelerden yüzlerce yazabilirim. Söylüyoruz çünkü. Normaaal. Kız valla normal!
Oturup hüzün hüzün hüzünlenmeden, “insan evladı mı layn bunlar” gibi ziyanlık bi tespit yapmadan önce az bekle. Yani bazen çok bekle, hemen şey olmayabilir! Sen de o arada kendi kirli balkonuna bir kova su dök, bir saksı sardunya koy, bir çay demle… Hem komşunun balkonundan sana ne :))