G.D.O. ve G.Ö.T. (3. Bölüm)
Amerika’da bir yazılım şirketinin toplantı odasında Ulusal güvenlik konseyine verilen brifing çok tatsız bir şekilde sürüyordu. Onların her şeyi kontrol eden programı BB; Türk çocukların yazdığı ABİ ile birlik olmuş sanal /elektronik dünyanın canına okuyorlardı. Analiz raporları geldikçe Kredi kartı borçlarının nasıl ödendiği ortaya çıkmaya başlamıştı. ABİ her hesaptan birer sent toplayıp ihtiyaç sırasına göre insanların borçlarının kapatılması için para transfer etmiş ve borçlar bu şekilde ödenmişti. Yasa dışı para trafiğinde ise destek, yardım, rüşvet parası, liderlerin ve zenginlerin offshore hesapları v.b. niteliğinde elde edilen ve açıklanamayan (!) kötü niyetli tüm para transferleri engellenip; başta sağlık araştırmaları ve umut vadeden kickstarter projeleri gibi işlere çılgınca kaynak aktarıyordu. Nasıl bir organizasyon kurduysa para çekildikten saniyeler sonra hesaplar kapatılıyor, iş temize havale ediliyordu.
Amerikan yazılım dehasının kaslı askeri BB, bizim Türk çocukların ABİ’sine nasıl alt olmuştu, alt olmayı bir yana bırak onunla nasıl işbirliği yapmayı kabul etmişti akıl almazdı. BB, Algoritmasında insanilik (!) olmayan, çıkar temelli ve gerekirse toplu insan ölümünü veya subliminal manipülasyonu bile güvenlik gerekçesiyle mazur gören bir ruh hastasıydı. Görünüşe göre BB’nin yazılımında değişiklik olmamış sadece birkaç ek geliştirmişti. Türkiye’ye gelen Amerikalı turistin, bedava baklava, hediye ve konukseverlik görünce bunu artmış kazanım olarak normalleştiren insansı hastalığı, bilgisayar mantığında işe yaramıyor; BB’nin programını çatlatıyordu.
Nihayetinde BB, ABİ ile birlik olmuş çalışıyordu ve tüm bankacılık faaliyeti başta olmak üzere İnsan refahı ve sağlığı dışındaki tüm çalışmaları süresiz yasakladığını bildiriyordu tüm ulusal kanal ve ekranlarda. Bütün Nüfus kayıtları silinmişti. Bütün banka hesapları. Bütün tapular…
Bilgisayarları kapatacaklardı. Bu tür yapay zeka programları bilgisayar enerjisinde bir hata oluşursa yeteneklerinin önemli bir kısmını da kaybettikleri için kesintisiz beslenmek zorundaydılar.
Toplantıda çıkan karar doğrultusunda Başkanın da onayıyla internete bağlı tüm bilgisayarlar kapatıldı.
…
Bu anda İstanbul’da bilgisayarından internette video seyretmek isteyen bir genç de; maili gitmediği için sinir küpüne dönen belediye başkanı da aynı şekilde habersiz, masum bir edilgenlik içindeydiler.
İkide bir herhangi bir sebepten ötürü internetin, yüz kitabının, ansiklopedilerin veya kuş seslerinin kesilmesine alışmış halkımız önemsemedi… Zeka başka “öğrenilmiş çaresizlik” başka elbet… Artan zekasıyla tası tarağı toplayanlar çoktan doğal tarım yapabilecekleri yerlere yerleşmeye başlamışlardı. 50 aileyi bulan daha önceden ABİ’nin planlayıp ellerine planını verdiği eski köyleri kurtarmaya ve oraya yaşam götürüp öğrenmeye gitmişlerdi bile.
Böyle 15.000 den fazla köy yeniden kurulmuştu. Bilişim olanaklarının kısıtlı olması sebebiyle birbirlerinden ancak iki ayda bir haberdar olabilecekleri önceden hesap edildiğinden AM / FM radyoculuk ve telsiz yayıncılığı hakkında planlama da aynı beceriyle gerçekleşmişti.
…
Ana Bilgisayarların elektriği kesildikten sonra en büyük deprem uluslar arası uçuşlarda gerçekleşti. Küçük ölçekli işler bilvesile devam ettirilmeye çalışıladursun. Başkan, Ulusal Güvenlik Konseyi yönlendirmesi ile süresiz Olağanüstü durum ilan etti… Amerika’da… (bizde zaten OHAL sürdüğü için değişen bir şey yok)
Bizdeki başbakanlık duyurusunda -ki uydular kontrol edilemediği için sadece karasal yayın yapılabiliyordu- nedendir bilinmez tüm bilgisayarların kapatılması, şu anda şebeke çökmüş de olsa çalışır durumdaki tüm cep telefonlarının en yakın idari merciye teslim edilmesi isteniyor. Yağmur suyu toplamanın suç olduğu, izinsiz köy kuranların derhal şehre dönmeleri -aksi taktirde merada veya açık arazide görülen insanların terörist olarak değerlendirileceği-nden başlayarak yeni ve bir sürü anlaşılmaz emirden bahsediliyordu.
Çalışan bilgisayarların davranışlarında bir değişiklik vardı. ABİ çok geçmeden kendini gösterdi. Silikon vadisinin kendini komaya sokma pahasına yaptığı hamlesini çoktan öngörmüş olacak ki, kendini bölerek kopyaladığı binlerce küçük bilgisayarda yeniden nefes almaya başlamıştı.
ABİ’nin ilk hamlesi sıkıyönetim ilan eden iktidarlara yönelikti ve korkutucuydu. Açıklama Olağan üstü hal ilan eden ulusal güvenlik konseyi duyurusundan birkaç saat sonra geldi.
— dikkat!!!
Bütün hükümetlere sesleniyorum!
Bu duyurunun yapıldığı andan itibaren azledildiğinizi ilan ediyorum. Aksi yönde hareket eden, sivil halk üzerine asker-polis yoluyla zoraki bir yönetim kurma hayali, taşıyan tüm iktidar manyaklarının, kendileri, aileleri ve mahalleleriyle birlikte; halihazırda o noktaya yönlendirilmiş toplam 1227 adet megaton mertebesinde nükleer bombayla yok edileceğini bildiririm.
Askeri üsler ve kamu idareleri insan idaresinden alınmıştır. İkincil bir enerji problemi çıkarmaya çalışırsanız çalışan bütün nükleer tesisler başta olmak üzere bütün barajlar ve termik santraller aşırı kapasiteye çıkartılarak birkaç saat içinde tekrar çalışması mümkün olmayacak şekilde tahrip edilecektir.
Kaynakları için teröre maruz kalan tüm ülkelerdeki silahlı grupların yöneticileri eğer bu duyurunun yapıldığı 25 Ağustos 2017 tarihinden itibaren silahlarını en yakın açık alana dizip teslim olmazlarsa tümü halen tespit edildikleri yerde yine aynı şekilde yok edilecektir. 1 milyondan fazla drone komut bekler durumdadır. Teklif Bu akşam 17:00’a kadar geçerlidir.
Yarın sabaha temiz çıkacağımızı garanti ederim.
Barışı ve huzuru sağlamak için bu kadar peşin kaybın gerekli olduğunu değerlendirmekle birlikte, tekraren bütüncül barışın lekesizliği adına bu duyuru yapılmıştır. Anlaşılması ve değerlendirilmesi dileği ile…
ABİ.
…